Köyceğiz Gölü'nün güney batısında Ölemez dağı'nın eteklerinde yer alan Sultaniye Kaplıcaları'nın tarihi günümüzden binlerce yıl öncesine dayanır. M.Ö. 100 yıllarında Kaunos'lular tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Bizans döneminde ise genişletilerek konaklama tesisleri yapılmıştır. Günümüzde Bizans döneminde yapılan tesisler Köyceğiz Gölü'nün suları altında kalmıştır. Roma döneminde kapsamlı bir hastane haline getirilmiştir. Kaynaklara göre, hastanenin girişine "Tanrılar adına buraya ölüm giremez" diye yazılmıştır. Ölemez Dağı da adını buradan almıştır.

             Sultaniye kaplıcaları, Romatizma, böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları , metabolizma bozuklukları, ruhsal yorgunluk, cilt ve kadın hastalıkları gibi birçok hastalığa direk tedavi olarak şifa gösterilir.. Sultaniye Kaplıcaları'nın suyu kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür, bromür, radon ve radyoaktif maddeler içermektedir. Su sıcaklığı 39 derece olan Sultaniye Kaplıcaları Türkiye'nin en yüksek radyoaktiviteye sahip kaplıcasıdır (98.3).
Radon değeri açısından da dünyada Endonezya’daki kaplıcadan sonra ikinci sırada yer alıyor. Radyoaktivite yüksekliği nedeniyle rehabilite edici özelliği vardır. Yatalak olarak getirilen hastaların burada tedavi gördükten sonra yürüyerek gittikleri bilinmektedir... Sultaniye Kaplıcaları'na Köyceğiz'den tekne veya karayoluyla ulaşabilirsiniz..